4 Eylül 2008 Perşembe

felaket muştusu | sümeyye betül


(
saatini ayarla ömrümden çalacağım
armağanımdır bilenlere ve bilmeyenlere ünlemini
sıradaki/ tafrasına gölgelenmiş hayatlara:
)

anladım, bu toprağın boşnağıyım
kınayın beni!
küfrünüzden kaçan eşkıya da misafirim
kınayın…
sürün cengimi cüzzamdır milli duygulara
sorularımı sürün nöbetçiler gömün -toprağıma
duvarlar- maaşlarınızı kabartan
duvarlar koltuklarınıza sevda, başımızı ezen tuğlasız
duvarlarınızdan tanıyamadım sizi anladım
anladım, çok şükür bir sevgili boşnağım

göğün işaretidir bu oku ve parçala kalbini
özgürlük bildirin olsun /oku parçala
rüzgarın ulaşamadığına dağıt çığlığını hatta gergin bile tut
anlat bir yay ‘kanun’a nasıl başlarmış
direnen gözlerim yaşlarıma nasıl
felaket muştusudur yağan kar kadar
anlat dedim zaten sen beni dinlersen
kalbin tanımadığın o duvara uzak düşer
düşer bir vadiye mesela bulut ırmağa düşer
soruları bizi dinlemeyenler gibi değil
anlatırsan teli titreyen yay masal olur bile
direnir direnen sonuçlar bile

gerçi kızlar bu gün etimi tükürdüler
günahı sustum bugün direnemediler
bu yüzdendir ki geç kalışıma ayarla saatini
sıradaki mevsimi sana ömrümden çalacağım

çalacağım elbet ki sen de tüken
kışın kırk gün ortasında mevsimin sırasıyken
mümkün değil iç içe iki boşluk bilen ünlemini
hiç mümkün değil bir sevgili bir de boşnağın
muştusu ülkesine ve kapılarına
kilit bir de duvarlara matbu bildiri
işaret burada başladı gökyüzü burada biter
ve sır söylendi hala gönlünü koymadıysan
oku aklıma kat yayı da parçala

Hiç yorum yok: