4 Eylül 2008 Perşembe

bahman ghobadi ile röportaj


İlk filmi "Sarhoş Atlar Zamanı" ile uluslararası alanda önemli bir çıkış yapan İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi, yeni projesini Türkiye'de çekmeye karar verdi. Ghobadi, yeni filminde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da oynamasını istediğini söyledi.
Çocukların gözünden
"Kamplumbağalar da Uçar"ın gösterime girmesi nedeniyle Türkiye'ye gelen Ghobadi, sinemada hem entelektüel hem ortalama izleyiciye hitap edebilmenin yollarını aradığını belirtti. Irak - Türkiye sınırında yıllardır savaş mağduru olan Kürt halkının çektiği çileyi çocukların gözünden anlatan "Kaplumbağalar da Uçar", son derece dokunaklı, anlattığı öyküyle insanların yüreğini burkan ama gücünü ağdalı bir melodramdan değil salt gerçeklikten alan güçlü bir yapım. Ghobadi, Saddam'ın devrilmesinden 2 hafta sonra Kuzey Irak'a giderek bütün bölgeyi dolaşmış. Tahran'a dönüp, film hazırlıklarını yapıp iki buçuk ay sonra Kuzey Irak'a geldiğinde, eskisi kadar sefil bir görüntü ile karşılaşmış. Filmindeki bütün mekân ve kişilerin gerçek olduğunu kaydeden Ghobadi, şunları kaydetti: "Tabii helikopterleri kiraladık, ABD askerlerinin bir kısmını biz getirdik. Ama bir kısmı da belgesel. Barzani kontrolündeki bölgeden yani Kerkük ve çevresinden film için gerekli olan askeri malzemeyi TIR'larla taşıdık. Bu bölgede inanılmaz bir 2. el silah ticareti var. Türkiye ve İran'dan tacirler, yöre halkının, çoğunlukla da çocukların topladığı mayınları, boş havan ve tank mermilerini Türkiye ve İran'da işliyor, yeniden ülkeye getirtip Avrupa'ya satıyor. Bunlar Türkiye sınırına yakın bir yerde olup bitiyor.
'Senaryom doğru'
Ghobadi'nin "Kaplumbağalar da Uçar" da mayın toplayarak geçinen kimsesiz Kürt çocuklarını anlatmasında kişisel bir nedeni de var. Kendi çocukluğu da aşağı yukarı aynı şekilde geçmiş. Ghobadi, "Senaryom yüzde yüz doğrudur. Bu filmdeki çocuk kahramanlar çocukluğumun bir parçası. Sanki çocukluk arkadaşlarım. İran ve Irak'ta yaşayan herkes savaşın dehşetini hissetmiştir." diyorGhobadi, ABD müdahalesini de Irak'a ve Kürtlere barış ve refah getirecek bir eylem olarak görmüyor. "Filmimde, ABD'nin Kuzey Irak cehennemini cennete çeviremeyeceğini semboller kullanarak vurguladım. Filmdeki öngörüm, ABD gelirse işler çığırından çıkacak şeklinde. "Ghobadi'nin filminde rol alan çocukların hepsinin hayatı da değişmiş. Filmin ana kahramanlarından "Satellite" lakaplı Soran İbrahim'e (15), Erbil'de bir televizyon kanalında iş bulunmuş. İleride yönetmen olmak istiyor. Filmin en küçük oyuncusu Riga rolündeki Abdulrahman Kerim'in, gerçek hayatta da görmeyen gözleri İran'da ameliyat ettirilmiş. Ghobadi, "Riga, Irak galasında filmini görebildi" diyor.
'Başbakan'dan yardım'
Ghodabi'nin Türkiye'de çekmeye karar verdiği yeni projesi de yine gençler ve gelecek kaygısı üzerine. "Filmim bir mahremiyet bölgesinde geçecek. Hükümetin hizmetlerinin asgari düzeyde bulunduğu bir sınır köyünden 11 kız çocuğu, başbakana 'Burada yaşlanıyoruz' diye bir mektup yazıp yardım istiyor. Başbakan da bir danışmanını bölgeye gönderiyor. Film danışmanın bir tercümanla birlikte sınıra doğru yolculuğu üstüne kurulacak. Trajikomik bir öykü olacak. Eğer Başbakan Erdoğan kabul ederse onun da başbakan rolünde bizzat görünmesini çok isterim. Eğer bir Türk yönetmen İran'da film çekecek olur da cumhurbaşkanı Hatemi'ye teklif götürürse yüzde 90 kabul eder!"
röp: alin taşçıyan, milliyet, 28 nisan '05

Hiç yorum yok: