7 Şubat 2009 Cumartesi

israil'in duvarlarına fedai bildirileri | nizar kabbânî

Bizim halkımızı asla
Döndüremeyeceksiniz Kızılderili halkına.
Biz burada kalacağız
Bileklerine çiçekten bilezikler
Takınan bu toprakta.
Burası bizim yurdumuz
Ömrün şafağından beri buradayız
Burada oynadık, burada sevdik, burada şiir yazdık
Körfezlerine kök salmışız
Denizin yosunları gibi.
Kök salmışız tarihine
Yufka ekmeğine, zeytinine,
Sararmış buğdayına
Kök salmışız vicdanına.
Martlarında kalıcıyız
Kalıcıyız nisanlarında
Haçlarında çivi gibi kalıcıyız
Kalıcıyız keremli nebisinde, Kur'anında
Ve On Emir'de kalıcıyız.

Zafer sarhoşluğuna kapılmayın sakın
Halid'i öldürdüyseniz Amr gelecek
Verde'nin / Gül'ün kanını döktüyseniz
Itır / Reyhan kalacak!

Mescid-i Aksa yeni bir şehit
Eski hesaba onu da ilave ettik
Ateşler değil, yangınlar değil
Kandiller aydınlatıyor yolumuzu

Cangılların kamışından
Cin gibi çıkarız karşınıza. Cangılların kamışından
Posta kolisinden, otobüs koltuklarından
Sigara paketlerinden, benzin bidonlarından,
Mezar taşlarından,
Tebeşirlerden, tahtalardan, kızların saç örgülerinden,
Haçların ahşabından, tütsü kaplarından, namaz örtülerinden,
Mushaf kâğıdından geliyoruz size karşı
Satırlardan ayetlerden...
Rüzgâra, suya, bitkilere katılmışız biz,
Renkere seslere yoğrulmuşuz biz
Kaçıp kurtulamayacaksınız
Nil kıyısından Fırat'a kadar
Her evde bir tüfek var.

Bizimle rahat edemeyeceksiniz
Öldürdüğünüz her kişi yanımızda
Bin kez daha ölüyor.

Dikkat edin dikkat edin
Pençeleri var nurdan direklerin
On gözü var pencerelerin
Ölüm sizi bekliyor her geçen yüzde
Her bakışta her belde
Sizin için saklanmış ölüm
Her kadının tarağında
Saçının perçeminde.

Ey İsrail oğulları, gurura kapılmayınız
Saatlerin akrepleri durduysa da, dönmesi lâzım
Yeryüzünü gasb etmeniz korkutmuyor bizi
Kartalların kanatlarından düşen tüy
Uzun susuzluk korkutmuyor bizi
Kayaların kalbinde hep kalacak su
Orduları bozguna uğrattınız ama bilinçleri yenemediniz
Tepelerinden kestiniz ağaçları, kökleri kaldı

Zebur'da gelenleri okumanızı öğütlüyorum size
Tevrat'ınıza dayanmanızı öğütlüyorum size
Tur yolunda peygamberinizin ardından gitmenizi
Size ekmek yok burada, huzur yok size
Her caminin kapısından
Her kırık minberin gerisinden
Haccac çıkacak geceleyin, Mansur çıkacak

Hüznün çocukları var, büyüyecekler
Uzun acının çocukları var, büyüyecekler
Toprağın, mahallelerin, kapıların çocukları var,
Onların hepsi büyüyecek.
Otuz yıldır toplandılar
Sorgulama odalarında, polis merkezlerinde,
Hapishanelerde
Gözlerde yaş misali toplandılar.
İşte onların hepsi
Bir an gelecek, bir an gelecek
Filistin'in bütün kapılarından girecekler.

Türkçesi: İbrahim Demirci

Hiç yorum yok: