11 Ocak 2009 Pazar

edebiyat ortamı | sayı 6


Sayılar içinde bir’in hatırı vardır. Hatta El-Kindî bu hatır meselesini öyle bir noktaya taşır ki sayıların iki’den başladığını söyler. Bir’i ayrıştırır, seçkinleştirir. Onun anlamını yüksek bir yere çıkararak ruhun nefesiyle yıkar, arıtır.Biz de bir’in hatırını kırmadık.Bu sayımızla birlikte bir’inci yılımızı tamamlamış olduk. Mutluluk ve tehlike arasında koşup durduk. Bir bir saydık. Az az biriktirdik. Çoğun yankısını duyduk. Her az çokluğun yanında kendini imha eder. Su görününce teyemmüm bozulurmuş. Ama bu durum az’ın değerini düşürmez. ‘Az olmak’ başka bir şey, ‘azalmak’ başka bir şey. Biz ‘azımızın çoğa sayıldığını’ umuyoruz.
*
Gelecek yıllara ilişkin iki projemiz var.
Birincisi, Server Vakfı ile birlikte düzenlediğimiz ve ilkini bu yıl şiir dalında vereceğimiz ödülü gelecek yıldan itibaren birkaç dalda birden vermeyi amaçlıyoruz.İkincisi, gelecek yıldan itibaren şiir yıllığı düzenlemeyi planlıyoruz. İlki 2010 yılının Şubat veya Mart ayında dergimizle birlikte okura sunulacak. Yıllığın adı EDEBİYAT ORTAMI ŞİİR YILLIĞI olacak. Mümkün olursa bir de öykü yıllığı düzenlemeyi düşünüyoruz. Şiir yıllığına kitap ve dergi göndermek isteyenler için adresimiz şöyle: Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı, GMK Bulvarı 24/8 Kızılay- Ankara.
Bunların, mevcut yıllıklardan ne tür bir farkı olacağını hep birlikte göreceğiz.
Yıllık mevzuu bugüne değin ‘tek elden’ yürütüldü. Tek tük çıkışlar haricinde genel olarak böyle oldu. Bunun ne tür yanlışlar doğurduğunu burada sayacak değiliz. Mesele sadece şu ismi alıp bu ismi almamada kalsaydı geçip gidilebilirdi belki. Ama bu kadarla kalınmadı. Zülf-ü yâre dokunuldu. Şiirin canlı doğasına müdahale edildi. Donuklaştırıcı bir müdahaleydi bu. Öte yandan, çoğu yıllık bir ‘seçki’ olmanın ötesine geçemedi. Yorumların katkısına pek itibar edilmedi. Şairler ve şiirler hakkında söz söylemekten kaçınıldı.
*
Bu sayımızın söyleşi konuğu çağdaş Amerikan şiirinin öncü şairlerinden Robert Bly. Söyleşi, iki farklı söyleşiden yapılan çevirilerin bir araya getirilmesi şeklinde oldu. Bütünlüğü bozmamaya özen gösterdik. Bu bölümün oluşmasına önerileriyle katkıda bulunan Sadık Yalsızuçanlar’a, çevirileriyle katkıda bulunan Naim Öztürk’e, Fatma Zehra’ya ve özellikle İrfan Çevik’e teşekkür ediyoruz.Bly, ülkemizde pek tanınan bir isim değil. Çok fazla çeviri yapılmış olduğunu söyleyemeyiz. Oysa Amerikan şiirinin ilginç ve öncü şairlerinden biri olarak biliniyor ve birçok yabancı dile çevrilmiş kitapların sahibi. Sevgili dostumuz Sadık Yalsızuçanlar’ın esprili ifadesiyle ‘Amerika’nın Sezai Karakoç’u’. Söyleşiyi zevkle okuyacağınızı umuyoruz.
Ali Çolak, ‘Namahrem Ağaçlar’ adlı güzel bir denemeyle bu sayımıza katkıda bulundu. Çolak’ın katkıları diğer sayılarımızda da devam edecek.
Turan Karataş’ın, Orhan Pamuk’un son romanı Masumiyet Müzesi hakkındaki yazısını ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Karataş, hem Orhan Pamuk’a hem de Masumiyet Müzesi’ne farklı bir bakış açısıyla eğiliyor.
FotoğraflıYORUM bölümümüzün bu sayıdaki konuğu usta öykücümüz Mustafa Kutlu. İçinizi ısıtacak bir metin. Tam bir Mustafa Kutlu öyküsü. Tatlı ve derinlikli.
Okuyacağınız iki öykünün biri Gökhan Özcan’a diğeri Kahraman Çayırlı’ya ait. Çayırlı’yı önceki sayılarımızda yer alan şiirlerinden hatırlayacaksınız. Bu defa bir öyküyle yer alıyor dergimizde. Genç bir yazar için iyi haberler veren bir öykü.
Yusuf Turan Günaydın, kitap-kitabevi-okur ilişkileri bağlamındaki yazılarına devam ediyor. ‘Üzüm Kitap Bağ Yazar’ başlıklı yazısında kitap jenerikleri üzerinde duruyor. Bu yazılar sürecek.
Bu sayımızda dört şiir yer alıyor. Şiirler Arif Ay’a, Mustafa Aydoğan’a, İbrahim Eryiğit’e ve M.Bilge Biltekin’e ait.
Yazısaati ve Okuma Salonu bölümlerimizde yer alan değini ve eleştirileri de severek okuyacağınızı umuyoruz.
Bu sayımızın sayfa sayısı biraz kabarık oldu: seksen sayfa. Bu, hiçbir şeye işaret değildir. Bazen böyle olacak. Ama, genel olarak sayfa sayımızı altmış dörtte tutmaya çalışacağız.
Son bir not: Bu sayıyla birlikte abonelik süreleri dolan okurlarımızın aboneliklerini yenilemelerini istiyoruz. Dergimize olan ilgi, sevgi ve katkılarını aynen sürdürmelerini diliyoruz.
İyi okumalar…

Hiç yorum yok: